AKCİĞER KANSERİ
AKCİĞER KANSERİ
Tüm dünyada en çok ölüme yol açan kanserdir. Erkeklerde daha sık görülür ancak hem erkeklerde hem de kadınlarda yaş ilerledikçe görülme sıklığı artış göstermektedir. Ülkemizde akciğer kanserine yakalananların ortalama yaşı 60 olup bunlarında %90 kadarı erkektir.
Akciğer kanseri nedeni ile tedavi alan hastaların %90’ ından fazlasının sigara içme öyküsü bulunmaktadır.
Akciğer kanseri nedenleri içinde sigara ilk sırayı alır ancak tek etken değildir. Diğer etkenler asbest, silisyum, radyasyon maruziyeti, geçirilmiş akciğer rahatsızlıklarından kalan izler , radaon ve uranyum maruziyeti , polisiklik aromatik hidrokarbonlar ve krom, arsenic, civa gibi ağır metal maruziyetleri de kansere neden olabilir. Kansere neden olan bu tür maddelere kanserojen adı verilir.
Günde 1 pakette 20 yıldan fazla sigara içenlerde, ya da ailesinde kanser hikayesi olanlarda akciğer kanseri gelişme riski en az 2 kat artmaktadır.
Hastalar genellikle öksürük- halsizlik- iştahsızlık- nefes darlığı ve göğüs ağrısı şikayeti ile başvururlar.
Akciğer kanseri de diğer tüm kanserler gibi metastaz (başka organlara sıçrama) yapabilir. En sık metastaz izlenen organlar karşı akciğer -kemik- santral sinir sistemi- karaciğer ve sürrenal bezlerdir.
Tanıda sıklıkla akciğer grafisi – bilgisayarlı tomografi – pet/ct – bronkoskopi- iğne aspirasyon biyopsisi kullanılabilir.
Akciğer kanserleri temelde küçük hücreli akciğer kanseri ve küçük hücreli dışı akciğer kanseri olarak ikiye ayrılır ve tedavi bu tiplere göre belirlenir.
Akciğer kanserinde yaşam süresini belirleyici 3 önemli faktör vardır. Hücre tipi- yönlendirici tümör mutasyonlarının varlığı – evre ve performans durumu.
Akciğer kanseri tedavisinde cerrahi- kemoterapi-(ilaç tedavisi) ve radyoterapidir.